Psikodiyet Nedir? Neden Kilo Vermekte Zorlanan Birçok Kişinin Asıl İhtiyacı Bu?

Danışanlarımla çalışırken yıllarca şunu gördüm: Sorun çoğu zaman liste değil. Zihin. Duygular. Davranış kalıpları. Bu nedenle yıllardır sürdürdüğüm beslenme danışmanlığını, psikoloji temelli yaklaşımlarla birleştirerek Psikodiyet modelini oluşturdum.

Bu yazıda sana psikodiyetin ne olduğunu, kimlere iyi geldiğini ve neden klasik diyetlerden tamamen farklı olduğunu anlatacağım.

Psikodiyet: Yemekle İlişkinin Kökenine İnen Bir Beslenme Modeli

Psikodiyet, yalnızca kalori ya da makro hesabına dayalı bir sistem değil.

Benim yaklaşımım şu temel soruyla başlıyor:

“Neden yiyorsun?”

Açlık değil de duygu tetikliyorsa, bunu nasıl anlayacaksın?”

Çünkü kişi duygusal yeme döngüsünü çözemedikçe, en mükemmel liste bile bir noktada bozuluyor. Bu kaçınılmaz.

Psikodiyet danışmanlığında:

• Tetikleyici duygular haritalanır,
• Yeme davranışının arka planındaki otomatik düşünceler fark edilir,
• Beden sinyalleri yeniden öğrenilir,
• Kişi, yasak-yeme döngüsünün dışına çıkarılır,
• Sürdürülebilir beslenme alışkanlıkları oluşturulur.

Bu, “kural koyma” yaklaşımı değildir; aksine kişinin öz düzenleme becerisini geliştiren bilimsel bir çalışma.

Klasik Diyet Neden Çoğu Kişide Bir Süre Sonra Çöküyor?

Bunu her gün görüyorum.

İnsanlar listeye uyamıyor diye kendini suçluyor ama aslında gerçek şu:

• Duygusal açlık ile fiziksel açlığı ayırt eden hiçbir sistemleri yok.
• Stres, yalnızlık, sıkılma, başarısızlık hissi… tümü yemekle “sakinleştiriliyor.”
• “Yasak” yaklaşımı, kişiyi daha çok yeme isteğine itiyor.
• Dalgalanan motivasyon, içsel kontrolün önüne geçiyor.

Sonuç?

Her seferinde “Bu sefer olacak” diye başlanıp, eski döngüye geri dönülüyor.

Psikodiyet tam burada devreye giriyor: neden o döngüye girdiğini çözüp kökünden kırmak için.

Psikodiyeti Kimler Tercih Etmeli?

Eğer kendinde şunları fark ediyorsan, bu çalışma sana büyük ihtimalle iyi gelir:

• Aç olmadığın halde yediğin anlar çoksa,
• “Düzensiz yiyorum” şikayeti sürekli tekrar ediyorsa,
• Açlık sinyallerini karıştırıyorsan,
• Kendini sık sık “bozmuş” buluyorsan,
• Yasaklı düşünceyle yaşadığın için kontrol kaybı oluyorsa,
• Yemekten sonra suçluluk hissediyorsan,
• Kilo vermeyi başarıp koruyamadıysan,
• Bir türlü sürdürülebilir bir düzen oturtamıyorsan.

Bu durumlar bir “irade problemi” değil.

Bir **yeme davranışı problemi.”

Ve davranışı değiştirmeden sonuç değişmez.

Psikodiyet Danışmanlığında İlk Görüşmede Ne Yapıyoruz?

Burada standart bir bilgi toplama süreci yok.

İlk seans, senin beslenme geçmişini anlamak kadar, yeme davranışı haritanı çıkardığım bir görüşme.

• Gün içi tetikleyicilerini analiz ediyoruz
• Açlık–doygunluk sinyallerini fark edip fark edemediğine bakıyorum
• Duygu–yemek bağlantılarını çözümlemeye başlıyoruz
• Sürdüremediğin eski diyetlerin nedenlerini inceliyoruz
• Beslenme düzenini kişisel psikodinamikle uyumlu kuruyoruz

Bu noktadan sonra süreç tamamen “senin ritmine” göre ilerliyor.

Psikodiyet Nasıl Sonuç Veriyor?

Kilo kaybı — evet, gelir. Ama en önemli sonuçlar şunlar:

• Yeme atakları azalıyor
• Kontrol duygusu güçleniyor
• Beden sinyallerine güven artıyor
• Daha az yasak düşünce, daha çok özgüven
• Kilo vermek “zorlama bir süreç” olmaktan çıkıyor

Uzun vadede ise en kritik olan başarı geliyor:

Kilo koruma.

Çünkü davranış değiştiğinde sonuç da kalıcı hale geliyor.

Neden Psikodiyet Yaklaşımını Oluşturdum?

Çünkü danışanlarımın çoğu “listeye uyamıyorum” diye kendini suçlarken ben şunu görüyordum:

Liste zaten sorun değildi.

Kişi kendini tanımıyordu.

Duygularını tanımıyordu.

Beden sinyallerini duymuyordu.

Bu yüzden psikoloji alanındaki eğitimler, beslenme uzmanlığım ve yıllardır sahada çalıştığım danışan deneyimlerini birleştirerek psikodiyet modelini geliştirdim.

Amacım ne kimseyi zayıflatmak için zorlamak, ne de “mükemmel beslenme” hayali satmak.

Amacım şu: Kişinin kendini anlayarak, sürdürülebilir bir beslenme davranışı oluşturması.

Sonuç: Psikodiyet Bir Moda Değil; Bir Davranış Dönüşümü

Yıllardır gördüğüm şey net:

Diyet döngüsünü kıran, liste değil.

Kişinin kendiyle kurduğu ilişki.

Psikodiyet, “sona doğru hızla başlayan” bir sistem değil; “içten dışa dönüşen” bir yolculuk.

❤️Eğer sen de bu döngüyü kırmaya, neden aynı yerde tıkandığını anlamaya ve uzun vadeli bir değişim yaratmaya hazırsan, bu yaklaşım tam senin için.